Onur Atalay, okuru 1930'lar boyunca genç cumhuriyetin üzerinde
yükseleceği "manevi" temelleri yeniden değerlendirmeye çağırıyor.
Yazar, etrafında milletin inşa edileceği bir ortak anlatının oluşum
sürecinde söylemlerin, kavramların ve simgelerin sahip olduğu özgül
ağırlığı ve bunların o zamanın totaliter rejimleriyle nasıl bir etkileşim
içerisinde şekillendiğini tartışıyor.
Medeniyet, eskiden Tanrı'nın zihinlerde kapladığı yeri ele geçirmiş
olabilir miyd ...